Türkiye'nin en büyük metropolü İstanbul ve çevresi uzun yıllardır olası büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya. Son dönemde yapılan yeni bir araştırma Marmara Denizi’nde yer alan Ana Marmara Fayı boyunca meydana gelen depremlerin kırılma yönlülüğü açısından değerlendirilmesiyle sismik tehlikenin daha ayrıntılı incelenmesine olanak sağladı. Almanya’nın GFZ Helmholtz Yer Bilimleri Merkezi'nden Dr. Xiang Cheng ve Prof. Patricia Martínez liderliğindeki araştırma ekibi sismik dalgaların belirli yönlere daha yoğun bir şekilde enerji taşıdığına dikkat çekti.
Sismik Enerjinin İstanbul’a Etkisi Nasıl Olacak?
Araştırmacılar Marmara Bölgesi’nde ML 3.5 büyüklüğündeki 31 depremi detaylı bir şekilde analiz etti. Çalışmalar depremlerin kırılma yönlülüğünün İstanbul’a doğru enerji aktarımının yüksek olduğunu gösterdi. Bu Marmara Denizi içinde gerçekleşebilecek büyük bir depremde İstanbul'un ciddi derecede sismik dalga etkisi altında kalabileceği anlamına geliyor. Jeofizik araştırmalar bir deprem meydana geldiğinde kırılmanın olduğu yönde enerjinin daha fazla yoğunlaştığını gösteriyor. Eğer büyük bir deprem meydana gelirse fayın doğu veya batı ucunda bulunan kentlerin hasar potansiyeli değişebilir.Geçmiş Depremlerden Çıkarılan Dersler Neler?
Tarihsel kayıtlar Marmara Bölgesi'nde büyük depremlerin belirli periyotlarla tekrarlandığını göstermektedir. 1509 1766 ve 1999 depremleri İstanbul ve çevresinde yıkıcı etkiler yaratmıştır. Uzmanlar Marmara Fayı boyunca gerçekleşen küçük ölçekli depremlerin dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Küçük depremler büyük depremlerin oluşma potansiyeli açısından önemli ipuçları sağlayabilir. Araştırmalar düşük şiddetli sarsıntıların zamanla stres birikmesine neden olabileceğini ve bunun sonucunda büyük bir kırılmayı tetikleyebileceğini öne sürmektedir.