Hindistan’dan başlayıp Orta Doğu üzerinden Akdeniz’e uzanacak dev bir ticaret koridoru projesi küresel dengeleri sarsacak yeni bir süreci beraberinde getiriyor. Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru olarak adlandırılan proje Hindistan’ın Mumbai limanından yola çıkan malların deniz yoluyla Birleşik Arap Emirlikleri’ne ulaşmasını ve buradan karayolu ve demiryolu ile Suudi Arabistan Ürdün ve İsrail üzerinden Akdeniz limanlarına ulaştırılmasını amaçlıyor.
800 Milyar Dolarlık Dev Bütçe Gerekli
Projenin hayata geçirilebilmesi için yaklaşık 800 milyar dolarlık bir yatırım gerektiği ifade ediliyor. Uzmanlara göre bu denli büyük bütçeli bir proje mali anlamda önemli engellerle karşı karşıya. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal Hindistan’ın böyle büyük bir projeyi tek başına finanse edebilecek yeterlilikte olmadığını Hindistan’ın üretim kapasitesinin büyük ölçüde Çin’e bağlı olduğunu belirtiyor. Ünal güzergahın deniz ve kara geçişlerinin bir arada olduğu yapısının lojistik olarak da tutarsızlık barındırdığını ifade ediyor.Bölgesel Gerilim Endişesi Artıyor
Yeni güzergâhın sadece ticari değil aynı zamanda jeopolitik etkileri de tartışılıyor. Projede İsrail’in kilit rol üstlenmesive güzergahın Gazze üzerinden geçme olasılığı bölgede yeni gerilimlerin fitilini ateşleyebileceği yönünde endişelere yol açıyor. İsrail’in Gazze’yi tamamen kontrol altına alma çabasının bu projenin gerçekleşmesiyle ilişkili olabileceği iddiaları gündeme geliyor. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs özelinde yeni siyasi çekişmelerin çıkabileceği vurgulanıyor.
Çin’i Kuşatma Stratejisinin Bir Parçası Olacak
Güvenlik ve Strateji Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe’ye göre bu proje sadece ekonomik değil aynı zamanda stratejik bir hamle. Gökçe Hindistan’ın Çin’e karşı konumlandırıldığını ve ABD’nin Çin’i çevreleme politikasının bir uzantısı olarak bu projenin gündeme getirildiğini ifade ediyor. Bu kapsamda Japonya Avustralya Yeni Zelanda ve Güney Kore gibi ülkelerin de ABD’nin Çin’e karşı ticari ve stratejik mücadelesinde pozisyon aldığı belirtiliyor.Uzmanlar Türkiye’nin bu tür projelere karşı alternatif güzergâhlar üretmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Irak Kalkınma Yolu Projesi Türkiye açısından büyük önem taşıyor. Türkiye’nin Çin Rusya ve İran gibi bölgesel aktörlerle yeni işbirlikleri kurarak alternatif ticaret yollarını geliştirmesi uluslararası ticaret sahnesindeki etkinliğini koruması açısından kritik görülüyor.