Münevver Karabulut cinayeti, Türkiye'nin hafızasına kazınmış trajik olaylardan biri olmaya devam ediyor. 15 yıl önce Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilen Münevver Karabulut'un cinayetiyle ilgili soruşturma, hala devam ediyor.
Cinayetten 5 yıl sonra, 2014 yılında katil zanlısı Cem Garipoğlu, Silivri Cezaevi'nde intihar etmişti. Fakat Garipoğlu'nun intihar eden kişinin kendisi olmadığına dair iddialar, kamuoyunda yıllardır bitmedi.
Karabulut Ailesi, bu iddiaların ışığında, Cem Garipoğlu'nun mezarının açılarak (fethi kabir) tartışmaların son bulmasını istedi.
Talep reddedilmesine rağmen, Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu da geçtiğimiz aylarda mezarın açılmasını ve tartışmaların son bulması yönünde savcılıktan talepte bulundu.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, bu talep üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan Cem Garipoğlu'nun otopsi işlemi sırasında yapılan işlemlere ait fotoğrafları ve video kayıtlarının hazırlanmasını istedi ve dosyaya bilirkişi atadı.
Bilirkişi heyeti, 12 Kasım 2014 tarihinde yapılan
otopsi işlemine ait video kayıtları ve fotoğraflarını inceledi. İnceleme sonucunda, fotoğraf ve videoların dökümünü yaparak raporunu hazırlayıp soruşturma dosyasına sundu. Bilirkişi raporunun bir örneği de Karabulut ailesine sunuldu.
Bilirkişi raporunda, Garipoğlu'nun sağ ve sol el parmaklarındaki morarmalar dikkat çekti. Bu morarmalar, intihar ile bağdaştırılması zor bir durum olarak değerlendiriliyor.
Karabulut Ailesi Avukatları, bilirkişi raporunun ışığında, Garipoğlu'nun mezarında fethi kabir işlemi yapılması taleplerini yinelendi. Mezardaki bedenin Garipoğlu'na ait olmadığının anlaşılması halinde, otopsi işlemlerini gerçekleştiren, cinayet soruşturmasını yürüten kolluk görevlileri ve yargılama aşamasında yer alan yargı görevlileri hakkında kamu davası açılması talep edildi.
Düğümü, savcılığın mezarın açılıp açılmaması hakkında vereceği kararın çözmesi bekleniyor. Bu karar, Münevver Karabulut cinayetinin aydınlanmasında önemli bir dönüm noktası olabilir.