Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve yoğun nüfusuyla dünyanın en özel şehirlerinden biri olan İstanbul, aynı zamanda aktif bir deprem bölgesinde yer alıyor. Şehir, yer altından geçen büyük fay hatları nedeniyle ciddi bir sismik risk altında.
 
FAY HATTI NEDİR? NEDEN ÖNEMLİ?
Fay hattı, yerkabuğundaki levhaların birbirine sürtünerek hareket ettiği zayıf zonlardır. Bu bölgelerde biriken enerji, ani boşalmalarla depremlere neden olur. Özellikle aktif fay hatları, gelecekte büyük sarsıntılara yol açma potansiyeli taşır.
 
KUZEY ANADOLU FAY ZONU (KAFZ)
Türkiye’nin en büyük ve en aktif fay hattı olan KAFZ, doğudan batıya 1200 kilometre boyunca uzanır. Bu fay hattı, İstanbul’u da doğrudan etkileyen Marmara Denizi içerisindeki segmentleriyle büyük önem taşır.
 
MARMARA DENİZİ’NDEKİ FAY SEGMENTLERİ
KAFZ'nin Marmara Denizi içindeki uzantıları, İstanbul’u tehdit eden en ciddi fay segmentlerini oluşturur. Bu bölgede üç ana segment öne çıkıyor: Kumburgaz Fayı, Orta Sırt Fayı ve Çınarcık Fayı.
 
KUMBURGAZ FAYI
Silivri açıklarında yer alan bu fay segmenti, Marmara’nın batısında uzanır. İstanbul’a

çok yakın olması nedeniyle riskli alanlardan biri olarak gösteriliyor.
 
ORTA SIRT FAYI
Marmara Denizi’nin ortasında, Prens Adaları’nın güneyinde bulunan bu segment de potansiyel deprem kaynaklarından biri. Sismik hareketlilik açısından dikkatle izleniyor.
 
ÇINARCIK FAYI
İzmit Körfezi’nin batısında yer alan Çınarcık Fayı, 1999 Gölcük depreminin ardından daha da dikkatle incelenmeye başlandı. İstanbul’a olan yakınlığı nedeniyle kritik bir risk unsuru olarak değerlendiriliyor.
 
İSTANBUL İÇİN GERÇEK RİSK NE?
Uzmanlara göre Marmara Denizi’nde 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem olasılığı oldukça yüksek. Bu da milyonlarca kişinin yaşadığı İstanbul için ciddi bir tehlike anlamına geliyor. Yapıların depreme dayanıklılığı ve toplumun bilinç seviyesi bu noktada büyük önem taşıyor.
 
BİLİMSEL TAKİP VE ERKEN UYARI SİSTEMLERİ DEVREDE
Sismologlar ve yer bilimciler, Marmara Denizi’ndeki fay hatlarını sürekli izliyor. GPS takip sistemleri, deniz dibi ölçümleri ve sismik taramalarla olası riskler haritalanıyor. Ancak en etkili önlem, halkın bilinçlenmesi ve yapı stokunun güçlendirilmesi.