ABD Başkanı Donald Trump 2 Nisan'da Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği açıklamada 185 ülkeye yönelik yeni gümrük tarifeleri getiren bir kararnameyi imzaladığını duyurdu. Bu kararname ile ABD birçok ticaret ortağından ithal edilen mallara %10 ila %50 arasında değişen oranlarda gümrük vergisi uygulamaya başlayacak.
Yeni Gümrük Tarifeleri Türkiye'yi Etkileyecek mi?
Trump yönetiminin kararına göre ABD’nin ticaret ortaklarından gelen mallara uygulanan yüksek gümrük vergileri Çin ve Avrupa Birliği gibi büyük ekonomik bloklar için önemli bir rekabet zorluğu yaratacak.Uzmanlar bu yeni gümrük tarifelerinin ABD'nin ticaret partnersinin pazarındaki rekabet gücünü zayıflatarak Türkiye’nin bu durumu avantaja çevirebileceğini öngörüyor. Zira Türkiye'nin ABD'ye yaptığı ihracat son yıllarda ciddi bir artış göstermiş durumda ve Türk iş dünyası bu gelişmeyi potansiyel bir şans olarak değerlendiriyor.
Türkiye'nin ABD ile Ticaret Hacmi
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç yaptığı değerlendirmede ABD'nin uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifelerinin dünya ekonomik düzeninin yeniden tasarlanmasına neden olduğunu
belirtti. Avdagiç ABD'nin bu tarifeleri müzakerelerde bir güç aracı olarak kullandığını ifade etti.
Türkiye'nin yalnızca 11 ülkeye uygulanan %10'luk temel tarife ile ağır Trump vergilerinin dışında tutulmasının Türk iş dünyası için avantaj sağladığını belirtti. Türkiye'nin 2024 itibarıyla ABD’nin en büyük ticaret partnerlerinden biri olma yolunda ilerlediğini ve ABD'ye yaptığı ihracatın 16,4 milyar dolara ulaşmasını beklediğini belirtti.
ABD ve Diğer Ülkeler Arasındaki Ticari İlişkiler
ABD'nin 185 ticaret ortağına uyguladığı gümrük tarifelerinin etkisini tam olarak görmek için ülkeler arasında yapılacak olan müzakereler ve karşılıklı misillemelerin sonucunun izlenmesi gerektiği ifade ediliyor.Çin ve Avrupa Birliği ile ABD arasında ticaret savaşlarının daha da kızışması bekleniyor. Bu durumda Türkiye'nin ABD ile olan ticaret ilişkilerini daha verimli hale getirebileceği ABD'deki pazarın genişlemesiyle birlikte Türk ürünlerine olan talebin artabileceği düşünülüyor. Bu durumun sadece Türk iş dünyası için değil aynı zamanda küresel ekonomik dengenin yeniden şekillenmesinde önemli rol oynayabileceği belirtiliyor.