Doğruhaber gazetesi yazarı Mahmut Ensar, Kocaeli Gebze'deki bir okulda mezuniyet törenine uygun olmayan kıyafetlerle katılan öğrencilerin alana alınmamasını eleştirdi. Ensar, edep kurallarının toplumun temeli olduğunu söyledi. Ülkede ciddi bir çıplaklık problemi olduğunu ifade eden Ensar, şunları söyledi:
"İnsan hayvandan farklı olarak toplumsal kurallara göre yaşayan bir canlıdır.
O, hayatını sadece yazılı olan kanunlara bağlı kalarak sürdürmez. Yazısız kuralları da bilir ona göre hareket eder.
Yazısız kuralların başında ise görgü yani edep kuralları geçer.
Edep toplum içinde ölçülü davranmadır.
Bütün hadis kitaplarındaki önemli bahislerden birinin adı edeptir.
Hz. Peygamber (asv) bir hadisi şerifte bütün peygamberlerin ortak sözüne dikkati çeker: "utanmadıktan sonra dilediğini yap”
Utanma duygusunu kaybeden bir toplum olmaya doğru gidiyoruz.
Asıl konuya geliyorum.
Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nin, okul bahçesinde düzenlenen mezuniyet törenine bazı kız öğrenciler, “kıyafet yönetmeliğine uymayan kıyafetler giydikleri” için alana alınmadı.
Sonrasında okul müdürü linç’e uğradı.
Nasıl olur da kızları okula almasın diye.
Peki, milli eğitimin bu konu ile ilgili bir düzenlemesi yok mu?
Milli eğitim bakanlığı kılık kıyafet yönetmeliğine göre öğrenciler “vücut
hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez”
İçeri alınmayan öğrencilerin neredeyse tamamı mini etekli.
Yani yönetmeliğe aykırı giyinmişler ama çıplaklık kutsallaştırıldığı için koro halinde bir saldırganlık baş gösterdi.
Hani bu ülke muz cumhuriyeti değildi, hani bu ülke kanun ve yönetmeliklerle yönetilirdi.
Ülkede çok ciddi bir çıplaklık sorunu var. Biz giyemedik kızlarımız giysin diyen cahil annelerin ülkeyi getirdiği durum bu!
(...)
Normal koşullarda insanda utanma duygusu 2 şekilde ortaya çıkar. İlki hata ikincisi haya kaynaklıdır. İnsan ya bir hata yapınca utanır ya da sorumluluk bilincine ulaşınca haya sahibi olur ve başkaları adına bile utanmak zorunda kalır.
Çıplaklık bırakın hatayı korkunç bir günah olduğu halde kul utanmıyorsa… Hatta cazgırlaşabiliyorsa burada sadece Allah-kul ilişkisinde problem yok, birey toplum ilişkisi de yok olmuştur. Artık sadece Allah’a karşı değil topluma karşı da sorumluluk duygusu yok olmuştur.
Son olaylar gösterdi ki artık kadınlar başörtülüler ve başörtüsüzler olarak kategorize edilemez.
Kadınlar 3 sınıf olmuştur.
Tesettürlü kadınlar, tesettürsüz kadınlar ve çıplak kadınlar…
Çıplaklık ise ilkelliğin sembolüdür.
Delil istiyorsanız Afrika’daki ilkel kabilelere bakın!"