Küresel piyasalarda 2025 yılı çalkantılarla dolu bir başlangıç yaptı. ABD'nin gümrük savaşları Avrupa'da yaşanan resesyon korkuları ve Çin’in yükselen ekonomik gücü dünya finans piyasalarının yönünü belirledi. Yılın ilk çeyreği itibarıyla yatırımcılar en çok Çin'e yönelirken ABD ve Avrupa piyasaları dalgalanmalardan nasibini aldı.

ABD Borsaları Tarihi Zirvelerine Ulaşıyor

2025 yılına hızlı bir başlangıç yapan ABD borsaları Ocak ayında tarihi zirvelerine ulaştı. ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikaları ve ticaret savaşlarının küresel piyasalarda yarattığı belirsizlikler borsaları olumsuz etkiledi. Ocak sonundan Şubat ortasına kadar S&P 500 endeksi %11 Nasdaq %20 oranında değer kaybetti. Bu düşüşler yatırımcıların küresel ticaret savaşlarının daha da şiddetleneceği endişesiyle şekillendi. Dow Jones ve Russell 2000 endekslerinde de benzer düşüşler gözlemlendi.
ABD'de göreve başlayan Trump yönetiminin uygulamaya koyacağı politikalar küresel ticaretin geleceği açısından büyük bir belirsizlik oluşturuyor. Yatırımcılar Trump'ın ekonomi politikalarının ABD'nin büyüme oranlarını zayıflatabileceği konusunda endişeleniyor. Bu durum şirket kâr beklentileri üzerinde de olumsuz bir etki yaratıyor. S&P 500 için yapılan tahminler 2025’in

ilk çeyreği itibarıyla %4,5 oranında aşağı yönlü yenilendi. Bu revizyon 2023'ün dördüncü çeyreğinden bu yana görülen en büyük olumsuz güncelleme oldu.

Çin Ekonomisi ve Küresel Yatırımlar

ABD borsalarının aksine Çin ekonomisi 2025 yılında dikkat çeken bir yükseliş gösterdi. Yatırımcılar Çin'in küresel ekonomideki gücünü artırarak büyümesini sürdürebileceğini düşünüyor. Çin'in sanayi üretimi ihracat kapasitesi ve mali piyasalarındaki istikrar bu yükselişi destekleyen en önemli faktörler olarak öne çıkıyor. Çin'in bu dönemde daha fazla yatırım çekmesi hem yerel hem de küresel yatırımcılar için birçok imkan sundu. Çin'in ekonomik büyümesi dünya çapında diğer piyasalardan bağımsız olarak bir yükselişe geçti.
Avrupa piyasaları 2025 yılına resesyon korkuları ile başladı. Birçok Avrupa ülkesi ekonomik büyüme oranlarında düşüş yaşarken bölgedeki şirketlerin kâr beklentileri de olumsuz yönde yenileniyor. Bu durum yatırımcıların Avrupa'dan uzak durmasına neden oldu. Resesyon risklerinin devam etmesi Avrupa'nın ekonomik geleceğini belirsiz kılıyor. Avrupa Merkez Bankası'nın alacağı kararlar piyasaların gelecekteki hareketlerini belirleyecek. Küresel piyasalarda yaşanan belirsizlikler yatırımcıları temkinli bir tavır sergilemeye zorluyor.