Çocukların kişilik gelişimi büyük ölçüde aile içindeki deneyimlere bağlıdır. Bu bağlamda, ailelerin çocuklarına merhamet ve saygı duygularını aşılaması kritik öneme sahiptir. Altınoluk Dergisi'nde yer alan Ayşe Bay'ın yazısına göre, çocuklar, çevrelerinden aldıkları eğitimle kibirden uzak, yardımsever ve saygılı bireyler olarak yetiştirilmelidir.
Yaratan’ın bize emanet ettiği çocuklar, sıfırdan bir sayfa gibi dünyaya gelirler. Onlara başkalarına değer verme ve doğayı koruma bilincini aşılamak, gelecekte sosyal ve çevreye duyarlı bireyler olmalarını sağlayacaktır. Bu nedenle, çocuklara eğitim ve terbiye verilirken, şefkat ve saygı gibi değerlerin öne çıkarılması gerekir.
KİBİR VE BENMERKEZCİLİK
Çocukların bencil bir yaklaşım sergilemeleri, onların kişisel gelişimlerine zarar verebilir. Anne ve babalar, çocuklara
dünyanın merkezinde olmadıklarını hissettirmeli, bu şekilde fedakârlık ve vericilik anlayışını kazandırmalıdır. Bu, bencillikten uzaklaşarak toplumsal sorumluluk duygusunun gelişmesini destekler.
Çocuklara iyilik yapmanın karşılık bekleme üzerine olmadığını öğretmek önemlidir. İyilik, bir dünyevî alışveriş değil, vicdani bir sorumluluktur. Çocukların, başkalarına yardım etmeyi özgün bir davranış olarak görmeleri ve teşekkür ve minnet duygularını geliştirmeleri gerekir.
HOŞGÖRÜ VE MERHAMETİN GÜCÜ
Ahlâkî ve insânî değerlerin katı kurallardan ziyade, hissederek ve yaşayarak öğretilmesi, çocukların bu değerleri içselleştirmelerini kolaylaştırır. Hoşgörü ve tolerans, çocukların inatçılığı ve karşılıklı anlayışı geliştirmelerine yardımcı olur.
Kaynak: Ayşe Bay, Altınoluk Dergisi, Sayı: 449