Artvin’de yer alan ve 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek dünyanın beşinci yüksek barajı olan Yusufeli Barajı enerji üretimiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. 2 Kasım 2023 tarihinde elektrik üretimine başlayan hidroelektrik santralinde bugüne kadar 2 milyar 455 milyon kilovatsaat enerji üretilerek 6 milyar 620 milyon lira gelir elde edildi. Yalnızca birkaç ay içinde milyarlarca liralık gelir sağlayan bu dev yapı ülke ekonomisine büyük katkı sunmaktadır.
Bölgedeki Barajlara Su Kaynağı Oluyor
Yusufeli Barajı yalnızca enerji üretimiyle değil aynı zamanda bölgedeki diğer barajlara sağladığı su kaynağıyla da stratejik bir rol üstleniyor. Çoruh Nehri üzerinde yer alan Muratlı Borçka Deriner ve Artvin barajlarına su sağlayan Yusufeli aynı zamanda nehrin taşıdığı rüsubatı tutarak taşkın riskini de önemli ölçüde azaltıyor. Bu yönüyle baraj enerji güvenliği ve su yönetimi açısından kritik bir konumda bulunuyor.28 Mart itibarıyla Yusufeli Barajı’nın rezervuarındaki su miktarı 1 milyar 100 milyon metreküpe ulaştı. Mevcut su seviyesi 235 metre olarak kaydedildi. Kış aylarında bölgede yoğun kar yağışı görülmesi
bahar ve yaz aylarında kar sularının erimesiyle birlikte barajın doluluk oranını daha da artırması bekleniyor.
Elektrik Üretimi Artmaya Devam Edecek
Artvin Valisi Turan Ergün Artvin’de Çoruh Nehri üzerinde kurulu beş barajın hidroelektrik üretimi açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Yusufeli Barajı’nın milli mühendislik projelerinden biri olduğunu vurgulayan Ergün su seviyesinin elektrik üretimiyle bağlantılı olarak zaman zaman değişiklik gösterdiğini dile getirdi. Bölgenin bu yıl yoğun yağış aldığını belirten Vali Ergün kar sularının erimesiyle su seviyesinin daha da yükseleceğini ve önümüzdeki aylarda elektrik üretiminin artacağını ifade etti.Enerji üretimi planlı şekilde devam ediyor. Yetkililer Yusufeli Barajı ve diğer HES projelerinde enerji üretiminin belirlenen planlar çerçevesinde düzenli bir şekilde sürdüğünü belirtiyor. Su sıkıntısı yaşanmayacağını öngören uzmanlar barajların doluluk oranlarının artışıyla birlikte elektrik üretim kapasitesinin de yükseleceğini ifade ediyor. Bu durum hem ülkenin enerji ihtiyacını karşılamada hem de ekonomik katkı sağlamada barajın kritik bir konumda olduğunu gösteriyor.