İstanbul'da, yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağlamaya çalışan ve bu süreçte birçok ölüme sebep olan 47 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Aralarında Fırat Sarı ve İlker Gönen gibi isimlerin de bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanık, duruşmada Hemşire Hakan Doğukan Taşçı tarafından savunma yapıldı.
'HAKKIMDAKİ SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM'
Sanık Hemşire Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında kendisine yöneltilen suçlamaları kesinlikle kabul etmediğini belirtti. Taşçı, suçlamalara karşı şunları ifade etti:
- "Savunmamı yaparken, tutuklandıktan sonra yalnızca yaptığım birkaç işle ilgili itiraflarda bulundum, ancak tüm suçlamaları kabul etmiyorum."
- İlaç talepleri ve doktor istemi olmadan ilaç yazmak gibi suçlamaların doğru olmadığını ve bu tür talepleri reddettiğini savundu.
- 10 yıldır yenidoğan ünitesinde çalıştığını ve bu süre zarfında herhangi bir maddi çıkar için hareket etmediğini söyledi.
'FIRAT SARI, KOMİSYON ALIYORDU'
Fırat Sarı’nın, hastalar üzerinden komisyon aldığı iddialarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Taşçı, şunları söyledi:
- Fırat Sarı'nın, sevk edilen hastalardan komisyon alarak hastane yönetimi ile yapılan anlaşmalarla, "fahiş fiyatlar" talep ettiğini belirtti.
- 30 bin TL'lik tedavi için hastaneye yalnızca 20 bin TL ödeme yapılırken, aradaki 10 bin TL'yi Fırat Sarı'nın cebine indirdiği iddia edildi.
- Olayın duyulmasının ardından Fırat Sarı'nın, hastane yönetiminin olayı fark etmemesi için çeşitli talimatlar verdiğini söyledi.
'İLAÇLAR ÇÖPE GİTMESİN, SATILSIN' TALİMATI
Savunmasında dikkat çeken bir başka iddia ise fazla ilaçların hastaya verilmemesi ve bunun yerine satılması yönündeydi:
- SGK dolandırıcılığı amacıyla fazla ilaçların,
hastaya verilmeden satılması gerektiği konuşulmuştu.
- Fırat Sarı’nın, hastane içinde ilaçları satma konusunda yönlendirme yaptığı ve bu süreçte kendi çıkarlarını düşündüğü belirtildi.
'BORÇ NEDENİYLE ÇOCUĞUN NAAŞI VERİLMEDİ'
Taşçı, savunmasında büyük bir şok iddia daha ortaya attı:
- 500 bin TL'lik ameliyat ücreti ödenmediği için bir hastanın naşı verilmedi.
- Fırat Sarı ve hastane yönetimi, ödenmeyen borç nedeniyle çocuğun naaşını vermemekle tehdit etmişti.
- Taşçı, bebeğin ölümünden sonra aileye yardımcı olarak naaşın teslim edilmesini sağladı.
'HASTALARIN DOLDURULMASI İÇİN ZORLANIYORDUK'
- Yoğun bakım kapasitesinin doldurulması için hastanelere yapılan baskılar ve usulsüz yatışlar hakkında da konuşan Taşçı, şunları söyledi:
- Fırat Sarı, yoğun bakım ünitelerinin doldurulmasını isteyerek, daha fazla gelir elde etmek için hastaların gereksiz yere sevk edilmesini sağladı.
- SGK ödemeleri ve hastaların tedavi süreçleri üzerinden maddi çıkar sağlanmaya çalışıldığını ifade etti.
'ÖRGÜTÜN PARÇASI DEĞİLDİM'
Hemşire Hakan Doğukan Taşçı, tüm suçlamalara karşı son sözlerinde, kendisini örgütün parçası olarak görmediğini ve bebeğin ölümüne neden olma gibi bir niyetinin olmadığını vurguladı:
- 10 yıldır sağlık sektöründe çalıştığını belirterek, “Hiçbir şekilde bir çocuğun zarar görmesini istemedim” dedi.
- Örgüt içinde bulunmadığını ve bilerek veya isteyerek bu tür suçlara katılmadığını savundu.
SONUÇ BEKLENİYOR
Duruşmada 22 tutuklu sanığın yanı sıra 47 sanık daha çeşitli suçlarla yargılanıyor. Mahkeme, savunmaların tamamlanmasının ardından kararını vermek üzere duruşmayı erteledi.