Köfteci Yusuf, Türkiye genelinde hızla büyüyen bir köfte zinciri olarak tanınırken, son gıda denetimleriyle ülkenin gündemine bomba gibi düştü.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan son denetimlerde, bazı ürünlerinde domuz eti tespit edilmesi büyük tartışmalara yol açtı. Şirketin sahibi Yusuf Akkaş, bu iddiaları kesinlikle kabul etmediklerini ve yasal yollara başvuracaklarını açıkladı.
HELAL SERTİFİKASI NE ANLAM İFADE EDİYOR?
Bir diğer husus, Köfteci Yusuf’un Helal Sertifikası’na sahip olmasıydı. Bu sertifikaya sahip olmanın önemi büyük olsa da, denetimlerin sıkılaştırılması ve uzmanlar tarafından yapılmasının ne kadar kritik olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Periyodik kontrollerin eksikliği, firmanın itibarı üzerinde büyük hasar oluşturabiliyor.
VATANDAŞLAR HASSASİYET GÖSTERDİ
Vatandaşların domuz eti konusunda ne kadar hassas olduğu, bu olayla birlikte bir kez daha ortaya çıktı. Köfteci Yusuf’un restoranlarının, bu haberin ardından boş kalması halkın tepkisini açıkça gösterdi. İşinizi ne
kadar iyi yaparsanız yapın, halkın sağlığını riske atacak durumlardan kaçınmanız gerektiği bir gerçek.
DAHA SIKI DENETLENMELİ Mİ?
Bu olayda Helal Sertifikası’nın yalnızca belge almakla bitmediği, sürecin etkin şekilde denetlenmesinin ne kadar önemli olduğu görüldü. Bu denetimlerin, sadece bakanlık değil, sertifikayı veren kurumlar tarafından da daha sıkı ve düzenli yapılması gerektiği tartışmaya açıldı.
Devlet kontrolündeki süreçlere ek olarak, helal sertifikası veren kurumların da oto kontrol mekanizmasında daha etkin rol alması gerektiği düşünülüyor.
DENETİMLERDE ETİK İLKELER
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetim süreçlerinde işin uzmanlarıyla çalışıp çalışmadığı ve bu kişilerin bağımsızlığı da sorgulanması gereken başka bir konu.
Her kurumda olduğu gibi, art niyetli kişiler bu süreçleri kişisel çıkarları doğrultusunda yönlendirebiliyor. Bu nedenle denetimlerin tarafsızlığı, gıda güvenliği açısından büyük önem taşıyor.