Başka bir fotoğraf stüdyosuna ihtiyaç duymadan evde profesyonel görünümlü fotoğraflar çekmek mümkün mü? Merak edilen bu sorunun cevabı şimdi ortaya çıkıyor! Evde fotoğraf çekmenin sırları nihayet gün yüzüne çıkıyor. Profesyonel fotoğrafçıların kullandığı tekniklerden ilham alarak, kendi evinizde mükemmel kareler yakalamanın inceliklerini keşfedin. Işıklandırmadan kompozisyona, ekipman seçiminden düzenlemeye kadar her adımda size rehberlik edecek ipuçları burada! Evde fotoğrafçılıkta ustalaşmak için hazır mısınız?
IŞIK
Fotoğrafının iyi görünmesini sağlayacak en yegane kurallardan biri ışıktır. Doğru ve iyi aydınlatılmış bir ortamda çekeceğin fotoğraflar oldukça canlı duracaktır. Güneş ışığını bol alan bir oda veya balkon bu çekim için oldukça uygun olabilir.
Eğer işe bir tık daha profesyonel bakmak istersen de buna ışık kaynağı alarak başlayabilirsin. Bu noktada en çok dikkat etmen gereken konu fotoğrafı sen çekiyorsan, ışığı arkana almalısın. Böylece ışık fotonlarının doğru yere ulaşmasını sağlayarak net ve güzel bir görünüm yakalayabilirsin.
Yine ışığın tepende olması da fotoğraf çekerken işine yarayabilir. Fakat ışığın önünde olması, çektiğin fotoğraflarda parlama yapacağından net bir görüntü etmekte zorlanırsın. Fotoğraf çekeceğin odada bir kaç pencere varsa diğerlerini olabildiğince karartman ve sadece tek birini ışık kaynağı olarak kullanman daha uygun olacaktır. Bu tek bir yerden alacağın bu ışık kaynağını da en verimli şekilde kullanman çok önemli. Kullanacağın pencerenin tülü ve güneşliğinin tamamen açık olduğundan emin olmalısın.
DÜZEN
İster bir ürünün fotoğrafını çek istersen de kendinin. Her iki durumda da etraftaki eşyalara mutlaka dikkat et. Fotoğraf çekerken genelde objektifte odaklandığımız noktaya bakarız. Fakat o fotoğrafı bir bütün yapan fotoğrafta çıkan her şeydir. Evlerde çekim yaptığımız için gayet normal olan bu durum, odak noktasının etrafında bulunduğu için o an dikkatimizi çekmeyebilir. Fakat fotoğrafı görecek kişiler için veya sonrasında farkettiğimizde gözümüz için pek hitap edici olmayabilir. Bu sebeple fotoğraf çekeceğimiz alanda sadece odağa yoğunlaşmak yerine geniş açılı bir perspektifle etrafa göz atmalıyız.
Gözümüzü tırmalayan herhangi bir eşyayı bir süre için başka bir yere kaldırmak daha düzenli bir fotoğrafın oluşmasını sağlar. Mesela elektrikli cihazların kabloları, bir fotoğraf için çok da ilgi çekici bir eşya olmayabilir. Evde bulunan süs eşyalarının da konsepte uygun olması önemli. Konsept ile zıt düşecek bir eşyayı bir süre için başka bir yere kaldırman iyi olacaktır.
KOREOGRAFİ
Fotoğraf çekimi için odayı düzenlediysek şimdi koreografiyi yavaş yavaş oluşturabiliriz. Koreografi bir sanatı ortaya çıkaran temel yapı taşlarındandır. Farkında olmasak da koreografiyi birçok yerde görebiliriz. Mesela bir müzikalde, bale veya konserde sanatçılar belirledikleri bir koreografi ile hareket ederler. Bu hareketler, sahneye daha hakim olmalarını ve aynı zamanda da tek bir hareketi yapmaktan kaçınmalarını sağlaması sebebiyle de bizlere daha güzel bir izlenim imkanı verir. Sahnedeki herkesin belirli bir uyum içinde hareket etmesini sağlar. Böylece icra edilen figürlerin büyüsüne bizler de kapılırız ve o koreografinin içinde kayboluruz.
Varsay ki odandaki eşyalar sana bir sanat icra
ediyorlar. Bu sanatı icra edebilmelerini sağlamak için de sen de onlara destek olmalısın. Aslında yine fotoğraf çekimlerinde de farkında olmadan bu stili kullanıyoruz. En basitinden kitabımızın yanına koyduğumuz kitapla bir kombin yaratırken aynı zamanda basit bir koreografi de oluşturmuş oluyoruz.
AKSESUAR
İlgi çekici aksesuarlar kullanmak fotoğrafına zenginlik katabilir. Fotoğrafın konusuna göre değişebilecek bu aksesuarları koreografine ve renk uyumuna göre seçebilirsin. Her fotoğrafın konusu farklı olacağı için seçeceğin aksesuar da farklı olacaktır. Bu yüzden çekim yaparken şu aksesuarı kullan diye öneri veremesek de en azından bazı konulara uyabilecek önerilerde bulunabiliriz. Canlı ve renkli bir temaya sahipse fotoğrafını çekeceğin ortam, o zaman beyaz bir çiçek kullanmak fotoğrafını tamamlayan bir öge olacaktır.Eğer elindekini imkanları değerlendirmek istersen de evinde bulunabilecek küçük beyaz bir fener, iç açıcı bir tablo, melek veya kanat temalı aksesuarlar da fotoğrafına benzersiz bir görünüm katacaktır.
UYGULAMA EFEKTLERİ
Telefonlarımız günümüzde profesyonel fotoğraf makineleri ile yarışır hale geldi. Bir de uygulamaların fotoğraf düzenleme efektleri de işin içine girince ortaya muazzam bir fotoğraf çıkıyor. Bu uygulamaların tek tek incelenmesi ayrı bir blog konusu olduğu için başka bir yazımızda daha detaylı inceleyeceğiz. Fakat burada önemli olan, o uygulamaların farkında olmak ve onları doğru kullanabilmek. İşe biraz daha profesyonel bakanlar kişisel bilgisayarlarında photoshop gibi uygulamaları kullansalar da çoğu profesyonel artık daha basit bir şekilde telefon uygulamaları ile hızlıca düzenleme yaparak fotoğraflarını hızlıca paylaşmayı tercih ediyorlar.
Kullanacağın fotoğraf uygulamasının yanında preset eklentileri ile fotoğrafa istediğin duyguyu katabilirsin. Instagram, snapchat gibi uygulamalarda bulunan orijinal filtre özellikleri ile de bu düzenlemeleri yapabilirsin.
Hatta herhangi bir uygulamaya dahi gerek olmadan telefonunun bu özelliği ile de düzenleyerek kontrast ve parlak gibi ayarları yeniden orantılayarak ideal bir fotoğraf görünümünü yakalayabilirsin.
SPONTANE & ANLIK
Doğallığın en kolay yolu spontaneliktir. “Haberim yokmuş gibi çek” sözünün özü de aslında budur. Çünkü spontane çekilen fotoğraflar ek bir çaba gerektirmediği için doğal görünür. Böylece istediğin pozu farkında olmadan yakalamış olursun. Bununla birlikte farklı pozlarda bir sürü fotoğraf çekmenin de çok faydasını göreceksin. Özellikle duran bir pozdan ziyade hareket edebilen bir pozu çekmek ise hedefin, farklı şekillerde ve farklı açılardan bolca fotoğraflayabilir ve arasından seçim yapabilirsin.
HİKAYESİNİ ANLAT
Ne kadar hikaye anlatıcılığı ses, video gibi yayın araçlarıyla sağlansa da aslında fotoğraflar da bir hikaye anlatır. Hem de anlattığı hikayelerin bir kısmını beynimiz tamamlar. Nasıl ki kitap okuduğumuzda film gibi kitabı gözümüzde sahnelersek, benzer şekilde fotoğrafın görünmeyen kısımlarını da beynimizde resmederiz. Fotoğrafın görünen kısmı bir önsözdür bazen. Belki de bir giriş cümlesi. Fakat fotoğrafta görünmeyen diğer tüm kısımlar büyük bir romandır. Hem de yazarı bizim olduğumuz bir hikayenin.